Anglais | Turc | |
---|---|---|
General | ||
General | bar [uk] prep. | dışında |
General | bar [uk] prep. | istisnasıyla |
General | bar [uk] prep. | haricinde |
Law | ||
Law | bar [uk] n. | (lordlar ve avam kamarasında) kamara üyesi olmayanların önünde durduğu sınır |
Law | bar [uk] n. | (eskiden) avukatlar derneğinde okuyucuları öğrencilerden ayıran bölme |
Military | ||
Military | bar [uk] n. | nişana ikinci bir ödülü göstermesi için eklenen amblem |
Anglais | Turc | |
---|---|---|
General | ||
General | private bar [uk] n. | umuma açık eğlence mekanında içkili oturma salonu |
Idioms | ||
Idioms | be all over bar the shouting [uk/australia] v. | sonucun değişmeyeceği noktaya gelmek |
Idioms | be all over bar the shouting [uk/australia] v. | sonuç kesin olmak |
Idioms | be all over bar the shouting [uk/australia] v. | sonuç belli olmak |
Idioms | be all over bar the shouting [uk/australia] v. | sonuç kesinleşmek |
Idioms | be all over bar the shouting [uk/australia] v. | karar verilmiş olmak |
Idioms | be all over bar the shouting [uk/australia] v. | bitmiş olmak |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | public bar [uk] n. | ucuz bar |
Trade/Economic | public bar [uk] n. | barda ucuz içki satılan kısım |
Trade/Economic | public bar [uk] n. | ucuz pub |
Law | ||
Law | be called to the bar [uk] v. | avukat olmak |
Politics | ||
Politics | be called within the bar [uk] v. | kraliçe danışmanı olarak atanmak |